Nöbetçi Eczaneler
Türkiye’nin dört bir yanında yer alan 485 diri fayın, 326’sının tek bir fay zonu veya sistemi, 183’ünün ise ana yapılar altında geçen fay segmentleri olduğu kaydedildi.
Deprem uzmanı Prof. Dr. Osman Bektaş, yapılan çalışmaların artmasıyla birlikte beklenmedik yerlerde de diri fay hatlarının ortaya çıkabileceğini ifade etti. Özellikle deniz tabanında bulunan fay segmentlerinin hızla haritalara işlenmesi gerektiğini belirten Bektaş, Karadeniz sahilleri gibi bazı bölgelerde bu verilerin eksik olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Şerif Barış ise haritanın, orta büyüklükte depremlere neden olabilecek fayları gösterdiğini belirtti. Denizlerdeki fay segmentlerinin haritalara işlenmesinin önemine dikkat çeken Barış, ülkenin depreme dayanıklı bir toplum oluşturması gerektiğini vurguladı.
Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Alan, mevcut haritalarda bazı yerlerde ivme değerlerinin yetersiz olduğunu belirtti. Bu konuda 2019 yılında bir dava açtıklarını ifade eden Alan, haritaların yeniden tasarlanması gerektiğini savundu.
Jeoloji Uzmanı Erdal Şahan, yeni inşaatların deprem tehlike haritalarına göre yapıldığını ancak zemin şirketlerinin deprem haritasındaki verileri kullandığını söyledi. Şahan, bu durumun değiştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Son olarak, İstanbul Teknik Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Marmara Aktif Fay Tehlike ve Risk Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin Türkiye’deki aktif fayların oluşturduğu tehlike ve risklere ilişkin çalışmalar yürüttüğü ve yapay zeka destekli dinamik risk haritalama teknikleri geliştirdiği belirtildi.